Rahmetlinin Yahnisi

Bir kadın varmış, ev hanımı… Gezenti bir hanımefendi. Akşama kadar komşularda gezer, akşam yemeğe yakın eve gelir, haliyle yaptığı yemekler de bir şeye benzemezmiş. Ya pişmez, ya da yanarmış. Pek umurunda da olmazmış. Kocası da ne konarsa önüne yermiş.

Derken bir gün kadın ölüvermiş. Adam da karısının ölümünden bir süre sonra yeni bir hanım alıp ikinci defa evlenmiş. Yeni karısı ise ölenin aksine son derece hamarat, çalışkan bir kadınmış. Evi tertemiz tutuyor bir de üstüne harika yemekler yapıyormuş.

Fakat bir türlü kocasına yaranamıyormuş. Kocası yemeklerini beğenmiyor, ağız burun büküyormuş. Bütün yemeklere bir kulp buluyor ve rahmetli karısının yemeklerini övüyormuş.

Günlerden bir gün, nasıl olduysa, kadıncağız yahni yaparken yemeği yakıvermiş. Yapacak bir şey de yok, yanık yahniyi adamın önüne koymak zorunda kalmış.

Adam yahniden bir lokma yemiş ve büyük bir sevinç içinde;

-İşte bu demiş, aynı rahmetlinin yahnisi gibi olmuş…

Netice: Hayatta kötü şeylere alışan insanlar, genelleme yaparsak, iyi şeylere alışamazlar. Alışkanlıklarınıza dikkat edin 🙂